Lorenz von Stein (1815-1890)

Stein, Türkçe alanyazında hiç incelenmemiştir. Hiçbir kitabı Türkçeye çevrilmemiş, üzerine herhangi bir araştırma yapılmamış, az sayıda çalışmada genellikle yabancı alanyazında dile getirilen kimi nitelemeler olduğu gibi alınarak anılmakla yetinilmiştir. Bu anmaların kimilerinde Kameralizm içerisinde değerlendirilmiş, bazı yazarlarca Kürsü Sosyalizmi’nin kurucularından sayılarak yanlış bir şekilde tanıtılmıştır. Almanya’da yapılan Stein incelemelerinde de “Eski kameralist Polis Bilimleri ile modern sosyal bilimlerin bir dalı olarak “Yönetsel Öğreti” (Verwaltungslehre) arasında köprü kurduğu”, Hegel dizgesini takip ettiği gibi farklı ve tartışmalı yaklaşımlar savunulmuştur. Aslında Stein, bütün bu kestirme anmaların ötesinde, uzun sayılabilecek akademik yaşamı boyunca tüm soruları kapsayacak bir “Devlet Bilimi” (Staatswissenschaft) oluşturmaya çabalamıştır. İktisat, maliye, toplum, hatta kadına dair bütün eserleri, yaratmaya çalıştığı “bağımsız meta bilim” olarak “Devlet Bilimi”nin yapı taşları olarak iş görmüştür. Öyle ki Stein, Devlet Bilimi’nin kurucusu olarak görülmektedir. Devlet Hukuku’nun tanınmış isimlerinden Ernst Rudolf Huber, “Alman Devlet Bilimi” (deutsche Staatswissenschaft)’ı Stein’ın 1850’de yayımladığı “Fransa’da Sosyal Hareketlerin Tarihi 1789’dan Günümüze” (Geschichte der socialen Bewegung in Frankreich von 1789 bis auf unsere Tag) ile başlatmaktadır.

Sanayileşmenin beraberinde getirdiği toplumsal çalkantılar döneminde yaşayan, 19. yüzyılın son büyük “genelci” (generalist) bilginlerinden sayılan Stein’ın ismine, çok farklı bilim dalları ve disiplinlere ilişkin çalışmalarda rastlanabilmektedir. Bu çalışmalarda da Stein ya kurucular arasında sayılmakta ya da alana dair en önemli eserleri veren, düşünceleri alanyazında çığır açanlardan biri olarak kabul edilmektedir. Devlet Bilimi, Sosyoloji, Maliye, Politik İktisat, Hukuk, İdare Hukuku gibi alanların klasiklerinden sayılan eserler veren Stein, adı sürekli saygıyla anılsa da zamanla unutulmuş, eserleri okunmaz olmuştur. 1970’li yıllarda ise yeniden keşfedilen Stein, sosyal bilimler alanında klasiklerden biri olarak tekrar anılmaya başlanmıştır. Ancak zaman zaman Prusyalı devlet adamı ve reformların babası sayılan Heinrich Friedrich Karl vom und zum Stein (Freiherr vom und zum Stein) ile karıştırılmıştır. Hatta karışıklık yer yer devam etmektedir. Kimine göre düşünceleri fazlasıyla metafizik ögelere dayanmaktadır ve çoktan aşılmıştır. Kimine göre ise Hegel’in sadık izleyicisi Stein, Alman İdealist Felsefesi’nin ağdalı üslubuyla anlaşılması zor, karmaşık ve fazlasıyla kapsamlı, sürekli geliştirdiği eserler vermiştir. Dolayısıyla diğer bazı klasik yazarlar gibi artık ihtiyaç duyulmayan bir hazinedir.

Öte yandan sosyal devlet kavramının ilk tanımlayıcısı olan Stein, Robert von Mohl ile birlikte İdare Hukuku’nun kurucularından, İktisat Bilimi’nin en önemli yazarlarından biri sayılmaktadır. Stein, Almanya’da bağımsız Toplum Bilimi’ni ilk kez tasarlayan ve kapsamlı bir sınıf teorisi geliştiren, sanayi toplumunda sosyal çatışmaların doğuşunu ve yine ilk kez kendisi tarafından tanımlanan “Sosyal Sorun”u (sociale Frage) kapitalist toplumda irdeleyen yazardır. Tüm bunlara rağmen modern Sosyoloji’nin klasik dörtlüsü Auguste Comte, Emile Durckheim, Marx ve Weber’in arasında yer bulamamıştır.

Kamu Yönetimi’nde köken sorunu ya da disiplinin kurucu metnine dair tartışmaların önemli bir bölümünde kamu yönetiminin kurucu babası Woodrow Wilson ise büyükbabasının da Stein olduğu söylenmektedir. Hâlbuki bütüncül Devlet Biliminin son temsilci sayılan Stein, Hegelci olmadığı gibi Alman İdealist Felsefesi’nin kötü bir taklitçisi de değildir. Stein, “Yönetim Biliminin” nesnesine “bir bütün olarak devlet olgusunu” koymakta ve bu bağlamda Devlet Bilimi’ne yaklaşmaktadır.

Yaşam Öyküsü

Stein, siyasi gerginlik ve mücadelenin yoğunlaştığı bir dönemde Schleswig Dükalığı içerisinde yer alan Eckernförde’ye bağlı Borby’de 15 Kasım 1815’te dünyaya gelmiştir ve Eckernförde, söz konusu dönemde bölgenin en önemli kenti Kiel’e yakın bir gelişmişlik düzeyinde bulunmaktadır.

Annesi Anna Juliana Elisabeth Helms, Eckernförde’nin yerlisi Helms ailesinden gelmektedir. Babası Yarbay Lorentz Jacob von Wasmer’dir. Danimarka Kralı VII. Christian’ın babası V. Friedrich tarafından kurulan Christians-Pflegeheim (Christian Bakımevi)’nde öğrenimi görmüştür. Christian Bakımevi’nde 11 yıl kalan Stein’ın yetenekleri kısa sürede fark edilmiştir. Stein’ın öğrenim hayatını, belki de geleceğini değiştiren olay ise Danimarka Kralı VI. Friedrich’in 26 Haziran 1831’de Christian Bakımevi’ni ziyaretidir. Ziyaret sırasında VI. Friedrich, 16 yaşındaki gençten etkilenmiş ve üç yıl süreyle dönemin Latince ağırlıklı lisesi olarak tanımlanabilecek Lateinschule’ye gönderilmesini sağlayan bursu onaylamıştır. Stein, Nisan 1832’de Christian Bakımevi’nden ayrılmış ve aynı yıl Flensburg’taki liseye başlamıştır.

Flensburg’taki Lateinschule, ülkede daha yüksek düzeyde öğrenim olanağı sağlayan on okuldan biridir ve yaklaşık 500 öğrenciye ev sahipliği yapmaktadır. Lise öğrenimi sırasında Stein, temel dersler dışında Almanca, Danca, Latince ve Yunanca öğrenmiş, normal şartlarda dört yıl sürmesine rağmen üç yılda dersleri tamamlayarak 1835 yılında “lise bitirme sınavını” (Abitur) başarıyla vermiştir. 

Üniversite Eğitimi: 1835-1840

Flensburg’u terk eden Stein’ın amacı teolog olmaktır. Ancak bu düşüncesi üniversiteye kayıt yaptırırken değişecektir. 1665’te kurulan “Christian-Albrechts Universität zu Kiel” (Kiel Üniversitesi) Schleswig ve Holstein Dükalıklarının tartışılmaz düşünsel merkezidir. Öte yandan Danimarka Krallığı’ndaki az sayıdaki üniversitelerden biri olan Kiel Üniversitesinde eğitim almak için Stein, maddi desteğe ihtiyaç duymaktadır. Teoloji öğrenimi alma amacındaki Stein, Flensburg Belediye Meclisi ve Belediye Başkanı ile VI. Friedrich’in verdiği bursla, Kiel Üniversitesine başvurur. Ancak başvuru sırasında kararını değiştirerek felsefe fakültesinin sınavına girer. Son derece başarılı bir sonuçla 8 Mayıs 1835’te, “Lorenz Jacob Stein” adıyla hukuk ve felsefe öğrenimi için kaydını yaptırır.

Stein, Kiel Üniversitesinde devam eden eğitimi sırasında kazandığı bir ödülle, 1837-1838 yılları arasında iki yarıyılı 26 Nisan 1837’de kaydolduğu Jena Üniversitesinde geçirmiştir. Jena Üniversitesi, Fichte, Hegel, Friedrich Wilhelm Joseph Schelling’in (1775-1854) ders verdiği, Almanya’nın 19. yüzyıldaki önde gelen öğrenim kurumlarındandır. Üniversitenin bir süre yöneticiliğini üstlenen Johann Wolfgang Goethe (1749-1832), arkadaşı Friedrich Schiller’e (1759-1805) yazdığı 29 Haziran 1800 tarihli mektubunda Jena’yı “bilgi ve bilimin toplandığı kent” (Stapelstadt des Wissen und der Wissenschaft) olarak tanıtmıştır. Bu çerçevede Jena Üniversitesinde felsefe ağırlıklı bu akademik geleneğin Stein’ı etkilediğini söylemek yanlış olmaz.

Jena’daki öğrenimi sırasında Stein, Fichte’nin öğrencisi tarihçi Heinrich Luden’den (1778-1847) dersler almıştır. Özellikle Stein’ın ileriki dönemde ortaya koyduğu düşüncelerinde belirgin etkileri görülen Fichte’nin fanatizme varan özgürlük ve “İyi” olan yapmak ve yaratmakta kendini gösterir ile özetlenebilecek “Eylem Felsefesi”nden (Tatphilosophie) etkilenmiştir. Jena dönüşü özellikle aldığı bursların süresinin sona erecek olmasından da kaynaklanan maddi sıkıntılar nedeniyle erken bir tarihte, 08-10 Nisan 1839 ve 16-17 Nisan 1839’da hukuk bitirme sınavına girmek zorunda kalmıştır. Ancak yine de Stein çok nadir olarak verilen ve en yüksek başarıyı ifade eden “1. Charakter” ile üniversite öğrenimini tamamlamıştır.

Doktora çalışmasını, 11 Temmuz 1840 yılında “Danimarka’da Medeni Hukuk Davalarının Tarihi ve Günümüzdeki Usul: Karşılaştırmalı Hukuk Bilimine Bir Katkı” (Die Geschischte des dänischen Civilprozess und das heutige Verfahren: Als Beitrag zu einer vergleichenden Rechtswissenschaft) konulu teziyle tamamlamıştır. Bu arada Stein’ın öğrenim seyahati bursu almak üzere daha önce yaptığı başvuru, 11 Temmuz 1840’ta doktorasının kabulünün hemen ardından, altı gün sonra Danimarka Kralı VI. Friedrich tarafından 1841 ve 1842 yılları için geçerli olmak üzere onaylanmıştır.

Gerçek Yaşam ve Bilim: 1841-1843

25 yaşındaki Stein, aldığı bursla ilk olarak Prusya’nın başkenti Berlin’e gitmiştir. Berlin, Schleswig-Holstein dışında bilimsel çalışmalarda bulunduğu ilk yerdir. Wilhelm von Humboldt’un girişimiyle 1809’da Berlin’de kurulan üniversite, Alman bilim çevrelerinin merkezi haline gelmiştir ve kent, Sol Hegelcilerin mabedi sayılabilecek Halle’ye de yakındır.

Berlin’deki çalışmaları sırasında Stein, Fransa’ya gitmeye karar vermiş ve dönemin sosyal çalkantıları, toplumsal değişimleri ve devrimlerinin başkenti Paris’e geçmiştir. Söz konusu dönemde Berlin ile Viyana ardından “en büyük üçüncü Alman şehri” olarak adlandırılan Paris’te yaklaşık 80 bin Alman yaşamaktadır. Sürgündeki Almanların merkezi konumundaki şehir, sosyalist ve komünist fikirlerin oluşumuna da ev sahipliği yapmaktadır.

Paris’te kaldığı Ekim 1841 ile Mart 1843 arasında Stein, Fransız Hukuku üzerinde incelemeler yapmış, araştırmalarında yine tarihsel ve karşılaştırmalı inceleme yöntemlerini kullanmıştır. Aynı zamanda daha sonra “Fransız Devlet ve Hukuk Tarihi” (Französische Staats- und Rechtsgeschichte) adıyla 1846’da yayımlanan kitabında kullanacağı kaynakları toplamıştır. Söz konusu kitap, Stein’ın doktora tezinden itibaren tarihsel gelişmeleri göz önünde tuttuğunu ve karşılaştırmalı hukuk yöntemini tercih ettiğini göstermektedir. Burada Stein, özellikle sosyal sorun, sosyal statünün temel ilişkileri ve gelişimiyle ilgilenmiş ve teorik, kısmen de ütopik sosyalist ve komünist öğretileri incelemiş, bu öğretilerin temsilcileriyle bir araya gelmiştir. Stein, bu çerçevede Fransız sosyalistleri ve siyasetçileriyle örneğin Victor Considérant (1808-1893), Etienne Cabet (1788-1856), Louis Blanc (1811-1882) ve Louis Reybaud (1799-1879) ile sık sık görüşmüş, fikir alışverişinde bulunmuştur. Aynı zamanda Fransa’da gerçek yaşamla karşılaşması, gerçeğin ya da yaşamın sadece felsefi olarak açıklanamayacağı inancını pekiştirmiş, gözleme dayanan toplum analizine ve idealist felsefeden “Gerçeklik Bilimi”ne geçişine de başlangıç oluşturmuştur.

İyi derecede Fransızca öğrendiği Paris’teki araştırmaları ve Fransız bilim çevreleriyle yakın ilişkisinin sonucunda en önemli eserlerinden olan ve Avrupa genelinde tanınmasını sağlayan “Günümüz Fransa’sında Sosyalizm ve Komünizm. Dönemin Tarihine Bir Katkı” (Der Socialismus und Communismus des heutigen Frankreichs. Ein Beitrag zur Zeitgeschichte) 1842 yılında yayımlanmıştır. Yayımlanmasından 24 yıl sonra Schmoller, “Stein’ın bu kitapla Avrupa çapında ve genç yaşta isim yaptığını” söylemiştir. Komünist Manifesto’dan altı yıl önce basılmış olan bu kitap, Stein’ın kalıcı başarılarının başlangıç noktasını oluşturmuştur. Bahse konu çalışmasında Stein, Marx’tan önce sosyal sorunları analiz etmiş ve bu sorunların çözüm yollarını araştırmıştır.

Bursun sona ermesi ve başkaca geliri bulunmaması nedeniyle Stein, 1843 ilkbaharında maddi sıkıntılar içerisinde Kiel’e dönmüştür. Kiel Üniversitesi etrafında toplanan bilge kişiler, öğrenciler, tartışmaya açık yaşlı ve gençlerden oluşan çevre giderek yeni katılımlarla zenginleşmekte ve büyümektedir.

Stein, 1846’da Kiel Üniversitesine bağlı Felsefe Fakültesine “Devlet Bilimi Profesörü” (auβerordentlicher Professor der Staatswissenschaft) olarak atanmıştır. Ancak siyasi faaliyetleri sebebiyle diğer yedi profesörle birlikte 1852’de görevine son verilmiştir.

Sürgünde Stein: Viyana Dönemi 1854-1890

Stein’ın Viyana Üniversitesinde görev almak üzere başvurmuş, talebinin kabul görmesi üzerine 1854’te Viyana’ya yerleşmiştir. Viyana’daki yaşamı sırasında Stein, Alman Birliği’nin kuruluşuna dair gelişmelerle yakından ilgilenmeyi, Prusya ve Habsburg İmparatorluğu arasında sağlanacak dengeye dayalı, federal bir Alman Devleti fikrini savunmayı sürdürmüştür. Ancak Prusya’nın özellikle Otto von Bismarck’ın (1815-1898) Prusya önderliğinde Alman “ulus” devletini kurma çabası ve Avusturya’yı “Alman Konfederasyonu”ndan (Deutscher Bund) dışlama girişimleri, Stein’ı hayal kırıklığına uğratmıştır. Ancak 1864 yılında yaşanan ve Prusya’nın zaferiyle sonuçlanan savaştan sonra anavatanı Schleswig-Holstein’ın Danimarka Krallığı’ndan ayrılarak Prusya’nın bir parçası olması da Stein’ın ilgiyle izlediği gelişmelerden biridir.

Stein, Viyana’da başta sekiz ciltlik “Verwaltungslehre” (Yönetsel Öğreti), “Handbuch des Verwaltungslehre und Verwaltungsgeschichte” (Yönetsel Öğreti ve Yönetsel Tarihin El Kitabı), “Lehrbuch der Finanzwissenschaft” (Maliye Bilimi Ders Kitabı) olmak üzere en önemli eserlerini hazırlamıştır. Avusturya’ya yerleşmesinden 13 yıl sonra 1868 yılında ise bilime katkıları dolayısıyla Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph tarafından şövalyelikle ödüllendirilmiştir. Ardından 1878 yılında “İmparatorluk Bilim Akademisi” (Die Kaiserliche Akademie der Wissenschaft) üyeliğine getirilmiştir. Viyana Üniversitesinden 1885 yılında emekli olan, 1887’ye kadar ders vermeye devam eden Stein, ağırlıklı olarak hukuk felsefesi, maliye, iktisat, yönetsel öğreti derslerini yürütmüştür. Son ana kadar akademik çalışmalarını sürdüren Stein, Weidlingau/Viyana’da 23 Eylül 1890’de hayatını kaybetmiş ve Protestan Mezarlığı Matzleinsdorf’a gömülmüştür.